3 Mayıs 2012 Perşembe

Reflections - The Fantasy Effect

Gücün soyut olarak varlığını bilirsiniz, fakat onu her zaman yanınızda hissedemezsiniz. Aynı şey müzikte de geçerlidir; ne kadar enstrümantal olarak aşmış olsalar da bazı parçalar size 'o gücü' veremez. Ancak bazı parçalar ve hatta bazı albümler vardır ki, en baştan son parçasına kadar "oha, oha ve ohaaa" nidalarınızı esirgeyemezsiniz.


Minnesota'lı beşli Reflections da öyle bir yapımla gelivermiş ki, müzikalitesi kadar bünyede yarattığı gaz da fenalar fenası. The Fantasy Effect sizi uçsuz bucaksız bir okyanusun üzerinde her yöne gezdiriyor, buz gibi suya batırıp çıkarıyor, tüm gücüyle sizi gökyüzüne yollayıp tekrar okyanusun derin sularına gömülmenizi izliyor. Sert vuruşlarıyla karşı koyamacağınız darbeler almanıza neden oluyor, ancak yine de bırakamıyorsunuz onu; dinlerken sanki kendi isteğinizle dayak yemeye çalışan biri gibisiniz, çünkü bundan tarifsiz bir zevk alıyorsunuz. 

Grup şu experimental denen zıkkımı sonuna kadar kullanıp tabiri caizse sanatsal harikalar yaratıyor ve bunu metal müziğin tam anlamıyla 'kökünde' gerçekleştiriyor. Ve The Fantasy Effect grubun yalnızca ikinci full-length albümü olmasının yanında, senenin en hayvani yapımlarından biri olmaya da şimdiden aday. Yapımda öne çıkan öğeler o kadar fazla ki hangisini ayırt edeceğini şaşırıyor insan. Örneğin, gitarları aşmış iki yetenek Patrick Somoulay ve Charles Caswell, gerek sololarıyla, gerek ara ritm/melodi trafikleriyle şov üstüne şov yapıyorlar. Djent etkisinin göz ardı edilemeyeceği bir sound yapıları olduğunu kesinlikle söylemeliyim, zira her ne kadar experimental metalcore öğeleri sağanak şeklinde yağıyor olsa da özellikle gitarlar tam olarak "djent" tonlarını veriyor. Bir de parçaların "bol sololu" olduğunu düşünürsek, nasıl tadına doyulmayacak bir yapımla karşılaştığımızı daha iyi anlamış oluruz.

Kıyaslama yapmak çok güç, ancak grubun sound olarak en azından -zorlama bir benzetme olacak olsa da- Within The Ruins ile Your Memorial kırması şekline bürünmüş olduğunu söyleyebilirim. Yine de bu yetersiz bir benzetme olacaktır, nitekim adamların sound'u yeterince 'ayrı' ve aykırı duruyor. Mesela "...And Found" intro'suna kulak verdiğiniz zaman bir Meshuggah etkisi tokat gibi çarpıyor suratınıza; fakat bir de "Picture Perfect" geliyor, deathcore-melodic metalcore-djent arası keskin geçişlerde bir süre sonra kendini kaybediyorsunuz, Within The Ruins'te deliler gibi karşılaştığımız türden. Teknik olarak tek kelimeyle aşmış breakdown'ların karmaşık trafiklere ne ara bezendiğini, budandığını anlayana kadar parça bitmiş oluyor; bu gerçekten bir metal sınaması gibi! Ve bir "Sandblasted Skin" var ki, Pantera adı sanı duyulalı böyle cover görmemiştir eminim. Evet, adamın ağzına sıçar. 

Bu albümü bir an önce edinin ki bakış açınız genişlesin, zihniniz puding kıvamına bürünsün; bir an evvel paralel evrendeki ruhunuzu bilinmezlere teslim edin ki The Fantasy Effect sizi bulsun. Bana kalırsa yılın en farklı, en derin, en 'hayvani' ilk üç albümünden biri. Daha neler göreceğiz neler!

Tekrar görüşmek dileğiyle, hoşçakalın!

Orijin : Minnesota / Amerika Birleşik Devletleri
Janr : Progressive Metalcore/Experimental/Djent
Kalite : Mp3, CBR 320 kbps 
Parça Listesi :
1. Ceilings
2. Ms. Communication
3. Good Push
4. Picture Perfect
5. An Artifact
6. Advance Upon Me Brethren
7. Lost...
8. ... And Found
9. Rotations
10. Sandblasted Skin (Pantera Cover)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder