23 Haziran 2012 Cumartesi

Death Of A Salesman - The Art Of Misdirection

Yaz döneminin en sıcak günlerine hafiften geçiş yapmaya başladığımız şu aralıkta, içimizi bir tutam olsun serinletebilecek her şeye açığız elbet. Müzikal açıdan da çılgınlar gibi bir potansiyel mevcut bunun için; hani nerdeyse akın akın geliyorlar diyeceğim, hiç de yanlış olmayacak. Durum böyle olunca algıda seçiciliğin algıda sıçıcılığa geçiş yapmaması gerekiyor ki bünyelerimiz kaliteli, keyifli ve bir o kadar da etkileyici eserlerle tanışıklığını sürdürsün. Yoksa böyle bir ortamda havuzun yeni yapım çöplüğüne dönüşme olasılığı da hiç az değil, ancak bu blog'un hiç olmazsa böyle bir durumu ortadan kaldırabileceği aşikar. Misyon olarak en iyileri sizlerle buluşturmayı belirlemiş bir yazarın elinden çıkıyor nitekim tüm bunlar, doya doya sömebilirsiniz. Afiyet bal şeker olsun.


Bugün Belfast'tayız genşler; Kuzey İrlanda'nın Avrupa Şampiyonası'nda tokat manyağı olmasından sonra ülkeyi zaten pek de fazla ilgilendirmeyen metal müzik sahnesinde yeni bir topluluğumuz var : Death Of A Salesman! Esasen 2010 yılında kurulmuşlar, ancak debut albümleri olan The Art Of Misdirection ancak bu senenin yaz başını bulmuş. Sağlık olsun, geç olsun ama güç olmasın demiş atalarımız. Sonuç itibariyle bolca kafa yorulmuş ve uğraşılmış bir albüm ortaya çıkarmışlar, buna bakarak aslında "güç" olmuş gibi durduğunu da söyleyebiliriz. 2011'in Ocak ayında çıkardıkları ilk demolarından sonra baya tutuldular ki konserlerde turlarda baş göstermekten debut albümlerinin kaydına zor da olsa Kasım 2011'de girişebildiler. Ama sonuç işte burada, "The Art Of Misdirection" tabiri caizse hayvanlar gibi sert bir albüm olmuş. 

Deathcore ile metalcore arasındaki kalın ama -hala- pek kolay ayrılamayan çizginin bir öbür tarafındalar, bir diğer tarafındalar. Albümdeki 10 parçanın her birinde rutine bağlamak istemeyen, ciddi ciddi stabilizasyon karşıtı deneysel bünyelerin ürünlerini görüyoruz. Örneğin "The Things We Own" adlı parçalarının intro kısmında Dave Jackson ve Pete Craig'in gitar tonları sanki bir screamo havası, sanki bir experimental mathcore derinliği taşıyor. Bir Norma Jean ile  Emmure içiçe geçmiş gibi, çoğacayip gerçekten. Vokalde Aidan Thompson inceden kalına, inhale'den exhale'e çılgın atarken parçaların trafiğine de ciddi etki yaratıyor. Bunun en sağlam örneklerinden biri albümün kapanış parçası "Checkmate", verse 1 kısmında Aidan'ın çığlıkları tizden giderken nakarat kısmında birden exhale'e dönerek bodoslama bir deathcore tokatı bindiriyor. Ancak parça sonlarına doğru fenalar fenası bir distortion akışkanlığına bürünerek  duygu sağanağı ile kapanacak diye düşündürürken, yine başka bir hayvanlık karşınıza çıkıyor ve deathcore-vari bir breakdown ile noktayı koyuyorlar. 

Ayrıca basta David Harvey ile davuldaki Pete Sweeney'in uyumlarından söz etmemek olmaz; zira deathcore için oldukça önemli bir öğe olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Ammavelakin bu ikilinin parça trafiklerindeki kick-bass bindirmeleri özel efektlerle öyle güzel hale getirilmiş ki, parçalarda kulağınıza -illa ki- çarpacak olan ani geçişlerde bir nevi bomba etkili drum boost'ları serpiştirilmiş durumda. Bu tip efektleri çoğu grup kullanmaya başladı, ancak bu adamların kullandıkları "ölçü" son derece hoşuma gitti. Bu patlamalara örnek olarak "Dr Jekyll/Mrs Hyde" , "Escape From Ravenholm" ve "Danger Close" parçalarını gösterebilirim; ancak tabi albümün geri kalanında daha neler neler var, dinlemeden asla bilemeyeceksiniz! 

Sürprizlerle dolu bu albümü mutlaka edininiz, siz dinlemeseniz de başkalarına dinletiniz, neden böyle bir manyaklık yapasınız bilmiyorum ama siz yine de bana güvenin. 

Hoşçakalın.


Orijin : Belfast, Kuzey İrlanda
Janr : Deathcore, Metalcore
Kalite : MP3, 320 kbps


Parça Listesi :

1. Emergency Broadcast
2. Digital Graveyard
3. Dr Jekyll/Mrs Hyde
4. More Secrets Than Naska
5. Danger Close
6. Escape From Ravenholm
7. Tear Down Everything
8. The Masquerade
9. The Things We Own
10. Checkmate 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder