Sonunda yıl oldu 2013; açtığımız bu tertemiz sayfanın berisine baktığımızda da müzikal açıdan dopdolu ve gayet 'sert' bir yılı geride bırakmış olduğumuzu söyleyebiliriz. Hani gördüklerimiz göreceklerimizin teminatıdır derler ya, aslına bakılırsa 2012 gerçek anlamda djent'in patır patır patladığı bir yıl oldu ve bu yılın da aynı süreci devam ettireceğini ön görmek hiç zor değil. Daha şimdiden single'lar, EP'ler havada uçuşmaya başladı, 2013'ün sadece ilk haftası sona ermişken! Hal böyle olunca iş başa düştü ve yeni yıla şöyle taş gibi, bomba gibi bir albümle giriş yapalım dedik. Kimle mi beraber olacağız? The Holy Guile!
Şimdi The Crimson Armada desek herkes hatırlayacaktır eminim, takip edenler hikayenin geri kalanını da biliyordur fakat ben bilmeyenler veya gözden kaçırmış olanlar için anlatayım : Grup 2012'nin Ekim ayında dağılma kararı alınca, esas vokalist Saud Ahmed'in de yan projesi iyice gün ışığına çıkmış oldu. The Holy Guile'in ilk olarak gün ışığına çıkması daha evvele dayanıyor; ilk EP'leri 2011'de "Guardians 2.0" adıyla yayımlanmıştı ve buram buram eski The Crimson Armada havası hissediliyordu. Guardians debut albümlerini göz önüne aldığımızda ne denli kalıplaşmış bir sound'ları olduğunu gayet rahat bir şekilde hatırlayabiliyoruz. Fakat bu albüm kesinlikle eskisi gibi değil! Bu adamlar her anlamda üstüne bir şeyler koymayı başarmışlar ve tekniğin kaliteyle düzeyli bileşimi FSU'yu yaratmış.
Müzikal anlamda kesinlikle bir kaç adım daha ilerdeler; hem trafikler Guardians günlerini aratmayacak düzeyde, hem de eskisinden daha melodik ve daha künt! Elbette bu ağır sound'u sağlayan en önemli etken Saud Ahmed'in ta kendisi, hem low hem de scream vokalleri tek kelimeyle muazzam. Öte yandan bu albümde çoğu parçanın sözlerini de kendisinin yazdığını söylersek, ne denli büyük emekleri olduğunu daha iyi belirtmiş oluruz. Parçalarda eskiye nazaran çok daha vurucu bir Anti-Christian mesaj hissediliyor; hatta giriş parçası "Fap Fap" iyice bir okunduğunda nerdeyse güruhun itin götüne sokulmuş oldukları ve 'gözlerini iyice açmaları' istendiği anlaşılıyor.
Albümdeki ilk dört parça gerçek anlamda "The Crimson Armada lan bu!" dedirtebilir bazılarına, fakat sonraki parçalar bazen Attila, bazen Impending Doom, bazen riff bazında As Blood Runs Black havası bile verebiliyor! Örneğin 5. parça "Stoke Stokely" vokalde Hail to the King'den hatırlayacağımız Kody Hale'in eşlik ettiği ve sololarıyla, yer yer yumuşak geçişleri ve drop A riff'leriyle ayrı bir tat yakalayabildiğimiz parçalardan biri. Ardından gelen "Hey Zeus" girişindeki melodik breakdown ile alabildiğine sarsıcı; "Idahoe" rapcore ile djent arasında bize göz kırpan pasajlarıyla ve geçmişten günümüze kadar gelen metalcore'un o spesifik özütünü yansıtabilen aykırı bir parça.
Bu kadar laftan sonra grubun 2 hafta önce paylaştığı lyric videoyu sizlere sunma vakti geldi. "The Celebration" adlı parçaları için yapılmış videoda bir nevi albüm özetini bulabilmek mümkün, zira başından sonuna kadar enerjisi hiç dinmeyen ve hız seviyenin hiç aşağı inmediği bir parça bu. Ayrıca The Final Chapter grubunun vokali Jake Barnes'ın da ufak bir katkısı mevcut :
Son sözleri söylemeden önce belirtmeliyim ki The Holy Guide kesinlikle geçici bir proje değil. Artık The Crimson Armada'nın ortalıkta olmayacağı da düşünüldüğünde piyasaları sallayacak grubun The Holy Guide olacağı aşikar. FSA'yı dinlerken de ne eski grubu, ne de Guardians'ı dikkate almak gerekiyor, 2013 gibi temiz bir sayfa açılmışçasına dinlenirse ne kadar harikulade bir eserle karşı karşıya olduğumuzu daha net anlamış oluruz.
PS: Kapanış parçası "Pac'alypse" için özel dikkat ve ilgi lütfen. Kendinize çok iyi bakın, hoşçakalın.
Orijin : Colorado, US
Janr : Progressive Metalcore / Deathcore
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder