Evet, uzun sayılabilecek bir aradan sonra yeniden burada bulunduğum için gayet sevinçliyim ve bu mutluluğu yansıtmak için özel bir şey yapmama gerek olmadan anlaşılabileceğini umuyorum.
Yaklaşık 1 aydır albüm tanıtımlarından uzak kaldık, fakat bu demek değildi ki hiç yeni albüm çıkmadı. Elbette zilyon adet albüm yine piyasada yüzmeye başladı; eh bizim de işimiz onların arasından en vurucu ve kaliteli olanlarını çıkarmak. Ve yine başardım ki çok tatlı, çok sağlam bir yapım ile karşınızdayım bugün. Bu kez New Jersey sokaklarındayız; oranın buram buram hardcore kokan havasını ve en azından "Jerseycore" oluşumunu bu işin takipçileri iyi bilir. İşte bu afili anavatanda geçtiğimiz sene itibariyle kurulan Transcends, debut albümleri Breathing In Oceans ile 2012'nin Mart ayına fena bir damga vurmuş oldular.
Bizde yalan yok, bu enfes debut'yu ilk dinleyişte bu kadar etkileneceğimi ben de beklemiyordum, ancak parçaların kendine has yoğunlukları ve dinamizmi öylesine içime işliyordu ki metalcore'u güzelleştiren her öğe önce zihnime, sonra da ruhuma saniye saniye işledi. Breathing In Oceans'ı son aylarda dinlediğim en kaliteli yapımlardan biri haline getiren özelliklerden başlıcası, nispeten uzun parçalarında da melodik öğeleri metalcore'u metalcore yapan elementler ile dengeli şekilde birleştirmiş olmaları. 5 dakikalık bir "Fractures", gerek çılgın atan breakdown'ları, gerekse tam yeri-tam zamanında giriveren melodik part'ları ile tek bir saniye dahi dinleyiciyi sıkmıyor. Albümün en uzun parçası "Tides" bize kısaca diyor ki : "ben sessiz ama derinden gelirim, breakdown'ları kafanıza kafanıza vururum ancak bir anda ritmin arkasında melodik riff'ler döşeyerek duygu patlamaları yaşatırım, şemalinizi şaşırırsınız!"
Kapanışı enstrümantal bir serzeniş olan "Departure" ile yapan albüm, açılışında "Six to Midnight" ile gelişine çakıveriyor (DON'T GIVE UP, WHAT ARE YOU WAITING FOR? TIME WAITS FOR NO ONE, DON'T GET LEFT BEHIND!) ve ardından gelen "Fractures" ise bize enfes anektodlar sunuyor : "We are drifting further and further away from what means the most to us..." İşleri elbette bunlarla bitmiyor; dinleyiciyi yalnızca müzikal yönden değil edebi yönden de doyuran ve belki de hissedip adlandıramadığımız bir çok duyguyu suratımıza en sarsıcı ifadelerle vuran lirikleri barındırdığı için özel bu albüm. Ayrıca bu sözlerin sahibi, zenci gırtlağı tabirini metalcore'a uyarlamış olan vokal Brandon Burke'e de derin saygılarımızı ve selamlarımızı iletiyoruz, RESPECT ulan!
İşte bu sanatı sevme nedenlerinden sadece biri! Metalcore hiçbir zaman hardcore veya bir death metal ile kıyaslanamaz, kıyaslanmamalı. Böyle derinden hisseden, hissettiğini bu kadar güçlü yansıtabilen adamlar sadece burada var çünkü, emin olun sadece burada! Bu harikulade albümün bir teaser'ını oluşturmak isterdim ancak bu sahiden albümün tamamı için bir küfür olurdu. Oturup her şarkının baştan sona kafa yorarak dinlenmesi gerek zira, işte o zaman kuyunun ne kadar derinlere kazılmış olduğu bir nebze anlaşılabilir.
Kısa bir kıyak olsun diye, albümün en anlamlı parçalarından biri olan "Paradoxical Sleep" yukarıdaki linkte sizlerle buluşsun ve ben aranızdan kısa bir süreliğine ayrılarak albümün tamamını dinlemeniz üzerine tavsiye dozajını bir miktar daha arttırayım. DİNLEYİN, DİNLETİN!
1. Six To Midnight
2. Fractures
3. Coastlines
4. Tides
5. Recover The Light
6. Paradoxical Sleep
7. Breathing In Oceans
8. Departure